21 Ekim 2010 Perşembe

Kuaför Sadakatsizi

     Çok sevdiğim bir arkadaşımın ismi olması itibari ile olsa gerek 'Handan' ismi bana güven verir. Bugün ismi 'Handanca' olan bir kuaför görüp içeri dalmamın nedeni de bu sanırım. Yeni kuaförümün konforlu koltuğuna sırtımı dayar dayamaz sıcak sohbetimiz başlıyor. Hatta tanıdıklar kişiler tanıdık sokaklardan bahsediyoruz,  derken saç rengimdeki kararsızlığımı ona açıyorum. O ise 'sen siyah veya kızıl kadını değilsin, kumral olmasın, kumral senin doğal rengin sanki' diyerek kafamı iyice karıştırıyor:)

     Bugüne kadar her girdiği kuaföre 'Artık benim kuaförüm sensin' diyen, ve defalarca kuaför değiştiren ben, Handan'a 'Yaşasın, sen kesinlikle benim yeni kuaförümsün, yakında görüşürüz' diyerek ayrıldım ordan. Aslında her dediğimde gerçekten inanarak söylüyorum bunu, fakat işte başka bir kuaförle aldatıyorum kuaförümü. Hayır acı da çekmiyor değilim bu aldatma için. Karısını defalarca sevgilisiyle aldatıp ,sevgilisini de başka bir kadınla aldatan kocalar gibi hissediyorum. Ama yok yok, ben kuaförümü buldum, Handan artık benim yeni kuaförüm. Evet evet kesinlikle öyle...
:)

2 yorum:

  1. Kumral güzeldir...
    Ben de sarıdan kumrala döndüm geçen ay
    kumral güzeldir demişmiydim :))

    YanıtlaSil
  2. dememiştin ama şimdi dedin:) Hem kumraldan başka renge dönmek deçok kolay olur. Kumral sanki kafama yattı.

    YanıtlaSil